Little & Joy Turizm TURSAB: 10567
Bizi Arayın 08503059242
E-posta info@hepsigezi.com
HepsiGezi.com – Bugüne Özel Tatil İndirimleri ve Tur Kampanyaları
28 Nov 2025 3 dk okuma

Selimiye Camii - Edirne

Selimiye Camii - Edirne
28 Nov 2025
17
Görüntülenme

İstanbul’dan önce Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapan Edirne ile özdeşleşerek bu kentin simgesi haline gelen Selimiye Camisi dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ve dâhi mimarlarından Mimar Sinan’ın eseridir. İhtişamlı görüntüsüyle hayran bırakan Selimiye Camisi’nin yapımı 1568 yılında başlamış ve yaklaşık 15 bin kişinin çalışmasıyla 1575 yılında tamamlanabilmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünün zirvesinde olduğu yıllarda yaşayan Mimar Sinan’ın, bu gücü mimari ile şekillendiren bir deha olup Selimiye Camisi ile Osmanlı mimarisinin zirve noktasını meydana getirdiği söylenebilir. Hatta camiyi yalnızca Osmanlı mimarisinin değil dünya mimarlık tarihinin de en gözde eserlerinden biri olarak tanımlamak mümkündür. Selimiye Camisi ve Külliyesi’nin 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması da bu gerçeğin tüm dünyaca kabul edildiğini gösterir.

Dünya mimarlık tarihine muhteşem eserler bırakan Mimar Sinan bu camiyi “ustalık eserim” olarak tanımlamıştır. Ayrıca yaptığı çalışmalardan bahsettiği Tezkiret-ül Bünyan adlı eserinde burada meydana getirdiği kubbe ile Ayasofya’nın kubbesini aştığını, minarelerinin ise eşsiz olduğunu belirtir. Dehası ve ustalığı kadar mütevazılığı ile ünlenen Mimar Sinan’ın Selimiye Camisi’nden bu sözlerle bahsetmesi, o güne kadar ulaştığı tüm deneyim ve yetkinliğini burada uyguladığının bir kanıtıdır.

Çok uzaklardan bile görkemini belli eden caminin içine girildiğinde de hayranlık hissedilir. Döneminin en gözde örnekleri arasında yer alan İznik çinileri, usta hattatların eseri olan kalem işleri, ahşap ve sedef süslemeleri, mermer işçiliğinin şaheseri olarak gösterilen minber ve mihrabı ile de cami mutlaka görülmesi gereken bir yapıdır.


Caminin kubbesi Mimar Sinan’ın mesleğinde ulaştığı doruk noktalarından birini temsil etmektedir. Böylesi geniş bir kubbeye sahip olmasına rağmen camide kubbeyi destekleyen ayakların iç mekânı bölmesine izin verilmemiştir. Osmanlı ordusunun Avrupa seferlerine çıktığında Edirne’de mola vererek altı bin kişinin rahatlıkla ibadet edebildiği bu camide namaz kıldığı bilgisi, tarihi kaynaklarda yer almaktadır. Caminin dört köşesinde yer alan ve her biri üç şerefeli olan minareleri ise kendi türleri içinde dünyanın en zarifleri arasındadır. Şaşkınlık uyandıracak bir mimari başarı ile çok uzun olmalarına rağmen olabilecek en ince biçimde yapılmışlar ve hatta iki tanesine şerefelere çıkarken birbirleriyle kesişmeyen üç farklı merdiven yerleştirilmiştir.

Cami ile birlikte külliyeyi meydana getiren yapılardan Darül Kurra Medresesi günümüzde Vakıf Müzesi, Darül Hadis Medresesi ise Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet vermektedir.

Ara 08503059242
WhatsApp Hemen yaz
E-posta info@hepsigezi.com